Acontius - Yunan Mitolojisi

  • Bunu Paylaş
Stephen Reese

    Acontius, Yunan mitolojisinde Ovid'in yazılarında yer alan küçük bir karakterdir. Hikayesi nispeten bilinmese ve tartışmalı bir şekilde önemsiz olsa da, Acontius'un zekasını ve tanrıların ölümlülerin hayatlarındaki önemini anlatır.

    Acontius ve Cydippe

    Acontius'un festivaline katılıyordu. Artemis Bu festival sırasında, Artemis tapınağının merdivenlerinde oturan Atinalı güzel bir kız olan Cydippe'ye rastladı.

    Cydippe'ye aşık olan ve onunla evlenmek isteyen Acontius, reddedilme riskini göze almadan bu amaca ulaşmak için zekice bir yol buldu.

    Bir elma alarak, Acontius şu sözleri yazdı " Tanrıça Artemis üzerine yemin ederim ki Acontius'la evleneceğim. "Sonra elmayı Cydippe'e doğru yuvarladı.

    Cydippe elmayı aldı ve kelimelere merakla bakarak onları okudu. Onun bilmediği bir şekilde, bu tanrıça Artemis adına yapılan bir yemin anlamına geliyordu.

    Acontius, Cydippe'ye yaklaştığında, yeminine aykırı davrandığını bilmeden onun teklifini reddetti. Av tanrıçası Artemis, kendi adına edilen yeminin bozulmasına müsamaha göstermezdi. Cydippe'nin davranışlarından etkilenmeyen Artemis, Acontius dışında kimseyle evlenememesi için onu lanetledi.

    Cydippe birkaç kez nişanlanmış, ancak her seferinde düğünden hemen önce ağır bir şekilde hastalanarak düğünün iptal edilmesine neden olmuştur. Sonunda Cydippe neden evlenemediğini anlamak için Delphi'deki Kahin'e danışmıştır. Kahin ona bunun nedeninin tapınağında ettiği yemini bozarak tanrıça Artemis'i kızdırmış olması olduğunu söylemiştir.

    Cydippe'nin babası Cydippe ile Acontius'un evlenmesini kabul etti. Sonunda Acontius aşık olduğu kızla evlenebildi.

    Toparlıyoruz

    Bu hikaye dışında, Acontius'un Yunan mitolojisinde önemli bir rolü yoktur. Ancak, hikaye eğlenceli bir okuma sağlar ve bize Antik Yunanlıların yaşamlarının yönlerini gösterir. Bu hikaye şu kitapta bulunabilir Heroides Ovid'den 20 ve 21.

    Stephen Reese, semboller ve mitoloji konusunda uzmanlaşmış bir tarihçidir. Konuyla ilgili birkaç kitap yazdı ve çalışmaları dünya çapında gazete ve dergilerde yayınlandı. Londra'da doğup büyüyen Stephen'ın tarih sevgisi her zaman vardı. Çocukken, eski metinleri incelemek ve eski kalıntıları keşfetmek için saatler harcardı. Bu, onu tarihsel araştırma alanında kariyer yapmaya yöneltti. Stephen'ın sembollere ve mitolojiye olan hayranlığı, bunların insan kültürünün temeli olduğuna olan inancından kaynaklanmaktadır. Bu mitleri ve efsaneleri anlayarak kendimizi ve dünyamızı daha iyi anlayabileceğimize inanıyor.